Haber

Cumhuriyetin en acı tatlı yıl dönümü: Mustafa Kemal, Atatürk’ün gençliğine son kez veda etti!

Özel haberler

Tarihler 1923’ü gösteriyordu… Büyük Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti ilan etti!

Tarihler 1938 yılını gösteriyordu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet çocuklarına son kez el salladı…

Liderliği, fikirleri, öngörüleri ve cennet vatan uğruna yaptığı sayısız eylemlerle tüm dünyanın tanıdığı Mustafa Kemal Atatürk.

Binlerce, milyonlarca hikayenin ve başarının konuşulduğu Atatürk’ün “son vedası” en unutulmaz olaylar arasında yerini alıyor.

Böylece; Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin 15’inci yıl dönümünde çocuklarına son kez el salladı.

İşte o hikaye;

Tarih 29 Ekim 1938 Bayramı…

Her yıl farklı bir heyecanla kutlanan bayram bu kez buruk.

Çünkü Atatürk’ün sağlık durumu artık ağırdır.

Odasında yarı uykulu ve bitkin bir şekilde yatıyor.

Yer-Dolmabahçe Sarayı.

Türk milleti için kritik bir süreçtir. Ata’nın hayatından umutlar tükenmiştir, her an kötü haber gelebilir…

Ancak Atatürk, Cumhuriyetin 15. yılında Ankara’daki törenlere katılmak istedi ve Atatürk’ün yorulmadan gurur locasına çıkabilmesi için bir asansör bile yapıldı.

Ama ne mümkün…

“Bütün sorumluluk bana ait! “Mutlaka Ankara’ya gideceğim”Ata, yataktan kalkacak gücü bile kalmadığını söyledi.

Tam bu sırada Dolmabahçe Sarayı’nın önünden vapur geçiyor. Her yer Askeri Lise öğrencileriyle dolu…

Cumhurbaşkanlığı döneminde ilk kez Ankara’da düzenlenen törenlere katılamayan ve durumu giderek ağırlaşan Atatürk’ü görmek isteyen çok sayıda öğrenci vapurda.

Öğrenciler ellerinde bayrak ve çiçekler sallayarak Atalarına haykırıyorlar!

“Atalarımızı görmek istiyoruz”

Bu sırada gençlerin seslerini duyunca heyecanlanan Atatürk, yanında bulunan manevi kızı Sabiha Gökçen’e seslendi;

“Bak gençliğimin sesi Gökçen. Duydun mu? Beni istiyorlar.”

endişeli bir sesle “Evet efendim”Gökçen şöyle devam ediyor: “Gençlerle dolu bir vapur. Askeri Lise öğrencileri. Cumhuriyet Bayramı töreninden dönüyor olmalılar…”

“Çocuklarım… Çocuklarım”

Atatürk gözlerinden yaşlar akarak, “Çocuklarım… Çocuklarım”O fısıldar.

Bu sırada içeri giren doktorlar Neşet Ömer ve Salih Bozok, Ata’nın heyecanına ortak oluyor.

“Onlar Cumhuriyeti emanet ettiğim gençlerimizdir”diyerek gururlanan Atatürk, sanki bir anda güçlenmiş gibi görünüyor.

Ancak bu sırada Kılıç Ali, Atatürk’ün odasının yanındaki ön odanın penceresini açarak gençlere şunları söyledi: “Gitmek”İşaretler verdi:

Ama boşuna…

Gençler Atalarını görmek için sabırsızlanıyor.

Öğrenciler her zaman bir arada “Yaşasın Atatürk, yaşasın Atatürk”Bazı vatandaşlar ise vapurdan denize atlayarak saraya doğru yüzmeye çalışıyor.

“Çocuklarımı görmek istiyorum, en azından el sallamalıyım”

Heyecanını gizleyemeyen Atatürk, “Çocuklarımı görmek istiyorum. “Buraya kadar geldiler, en azından onlara el sallamalıyım, beni pencereye götürmeliyim.”emri verir.

Doktor Neşet Ömer’in “Ama Paşam”Atatürk sözleri ağzına sokulurken itiraza sert bir yanıt verir; “Ama bu ne?”

Ve doktor sessiz kalıyor…

Atatürk pencereye götürülüyor

Salih Bozok hızla pencerenin önüne bir sandalye çeker. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk kıyafetleri giydirilir.

Bu pansuman Ata’ya büyük acı verir ve onu terletir. Ama sesini bile çıkarmıyor.

Daha sonra nöbetçi odasından gelen Kılıç Ali’nin yardımıyla Atatürk pencere kenarına götürüldü.

Atatürk giyinmiş, başı dik, sanki günleri sayılı bir hasta değilmiş gibi gençlere gülümsüyor ve el sallıyor.

Ata’yı pencerede gören gençlerin heyecanı daha da artıyor.

“Tarttığı el yavaş yavaş gücünü kaybedip yanına düştü…”

“Büyük Atatürk”Yer ve gök çığlıklarıyla inlerken, marşlar söylenmeye başlar…

Karşısındaki manzaradan son derece etkilenen Atatürk, yavaş yavaş gücünü kaybedip yanına düştü…

Gözlerinden yaşlar akarken “Yoruldum”diyor.

Kılıç Ali ve Salih Bozok’un sandalyeyle onu kucaklayıp yatağına getirdiği sırada dışarıdan tezahüratlar yükseliyor.

Gençlerin Babası “Onları gördüğüme sevindim”Sonra kapalı gözlerinden yaşlar akıyor…

Tarih 29 Ekim 1938’di, Mustafa Kemal Atatürk gençlerine son kez el salladı.

İşte son veda…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu